Milliyet’in sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Gül, “Kadına şiddet gibi, kamu düzenine ilişkin konular hariç olmak üzere, aile davalarında mahkemenin tarafları arabulucuya göndermesini düşünüyoruz. Hem makul sürede davaların sona ermesini amaçlıyoruz, hem de tarafları yaralamadan sonuçlandırmayı” dedi
Adalet Bakanlığı aile davalarında arabulucuk üzerinde çalışıyor. Üzerinde çalışmaların sürdüğü Aile Arabuluculuğu ile aile davalarının makul sürede ve tüm tarafların yararına olacak şekilde sonuçlandırılması hedefleniyor.
Milliyet’in sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, boşanmalarda uzun süreli nafaka ödenmesi ve icra yoluyla çocuğun görülmesi gibi yasal düzenleme beklenen konularda da mutabakat arayışının sürdüğünü belirterek, ayrıntıları anlattı. Bakan Gül’ün yanıtları şöyle:
– Boşanmalarda çiftlerin icra ile çocuklarını görme dönemini bitirecek düzenleme uzun süredir gündemde ama bir türlü Meclis’e gelmedi. Bir sorun mu var?
Şu anki sisteme göre; boşanmalarda taraflardan biri çocuğu diğer tarafa göstermeyince, icra müdürlüğü aracılığıyla görüşme sağlanıyor. Çocuğu göremeyen taraf, takip masrafı denilen bedel yatırarak, kendi çocuğunu görüyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Çocuğun bir masraf ödenmeden görülmesi gerekir. Maliye Bakanlığı ile mutabakat sağladık, yasalaşmasının önünde engel yok. Bu insani talebi yerine getireceğiz.
Çocuğun üstün yararı’
Aynı zamanda, görüşmelerin icra memurları aracılığıyla yapılması da bize doğru gelmiyor. Adı bile kötü. Bir çocuk icralık olur mu? Evrakta ‘Teslim edilecek kişinin adı: Çocuk’ yazıyor. Gerçekten kabul edeceğimiz bir şey değil. Peki bunu icra müdürlüğünden alınca nereye vereceğiz? Adalet Bakanlığı’nda bir müdürlük ya da Aile Bakanlığı’nda olabilir. Aile Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Temel sloganımız: Çocuğun üstün yararı.
– Peki sorun nerede?
Sistemi hemen bir anda değiştirmek mümkün değil. Etki analizlerini yaparak hayata geçirmek lâzım. Çünkü çocuk örselenmemeli. Şu anda birinci gündem maddelerimizden birisi bu.
– Nafaka konusu hangi aşamada?
Bu konuya hakkaniyet penceresinden bakmak gerekir. Bu meselenin masaya yatırılması bir zorunluluk. Ama masaya yatırılırken ister kadın, ister erkek bir tarafın mağduriyetine sebebiyet vermemesi lâzım. Konu çalıştayda tartışıldı, ama ‘mutlaka şöyle olmalı’ gibi bir mutabakat olmadı. O yüzden çalışmalar devam ediyor. Nafakada belli bir süre olmalı mı? Süre söz konusu olursa, bittiğinde eğer kişinin işi yoksa ne olacak? Yeni mağduriyetler ortaya çıkarsa devlet mi devreye girecek, yoksa bu belirli koşullara mı bağlanacak? Yada hakim her olayda tarafların eğitim ve diğer imkânlarına göre takdir mi etmeli? Bunların hepsi değerlendiriliyor. Sonunda ailenin ve insanın olduğu yerde, hemen ‘şöyle yaptık, böyle yaptık’ demek doğru değil. Kamuoyunda tartışılıyor. Önerilere geri dönüşler geliyor.
‘Üzerinde çalışıyoruz’
Boşanma davalarında, davanın 3-5 yıl sürmesi iki tarafı da örseliyor. Hele bir de çocuk varsa. Çocuk tesliminde yüz göz olunuyor, nafaka ile ilgili sorunlar oluyor… Fiili birliktelik kopmadığı sürece yeni sorunlar çıkıyor. Bu konuda da arkadaşlarımız çalışmasını sürdürüyor. Hedef süre bağlamında önem verilen konulardan birisi de aile hukukuna ilişkin davaların insanları bıktırmadan tamamlanması. Burada Aile Arabuluculuğu Sistemi de bizim Yargı Reform Belgemizde tartıştığımız konulardan birisi. Kamuoyundan olumlu bir destek geldi. Kadına şiddet gibi, kamu düzenine ilişkin konular hariç olmak üzere, aile davalarında mahkemenin tarafları arabulucuya göndermesini düşünüyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Arabulucuların bakabileceği konular belirlenecek. Kamu düzeni ile ilgili olanları ancak hâkim belirleyecek. Hem daha makul sürede davaların sona ermesini amaçlıyoruz, hem de tarafları örselemeden, yaralamadan sonuçlandırmayı. Bu hepimizin sorumluluğunda olan bir konu.
‘13 vekil uzlaştırmacı’
– Bakan Mustafa Varank da resmi uzlaştırmacı olarak ilk dosyasını çözüme kavuşturdu. Uzlaştırmacı kimliği için başvuran başka milletvekilleri, bakanlar var mı?
Arabulucuk sosyal sorumluluk anlamında da çok güzel bir uygulama. Her ikisine de ilgi fazla. Şimdiye kadar 13 milletvekilimiz uzlaştırmacı olmuş. Uzlaşma sisteminde, belli suçlarla ilgili taraflar bir araya geliyor, kamuda hizmet etme koşuluyla uzlaşıyor. Geçenlerde iki kişi belli sayıda çocuğa mont alınması karşılığında uzlaştı mesela. Şimdi uzlaştırmanın kapsamını genişletmek istiyoruz. Belli konuların daha bu kapsama girmesini istiyoruz. Yaklaşık 200 bin dosya uzlaşmayla neticelendi. Bu sistem olmasıydı bunlar dava konusu olacaktı. Bunun kapsamını genişleterek daha da yaygınlaşmasını hedefliyoruz.
– Siz düşünür müsünüz?
Ben de düşünürüm tabii. Görevden sonra belki.