Kendi hayatımız başta olmak üzere sevdiklerimiz ve sahip olduğumuz maddiyatı korumak ve tatsız durumlarda zararımızı karşılayabilmek için sigortacılık hizmeti vardır. Ancak her hizmette olduğu gibi kişiler yeteri kadar net bilgi alamayabilir. Burada sigorta şirketlerinin de negatif payı büyük.
Sigortalatılan her ne olursa olsun acente ile ayrıntılı bir görüşme ve risklerin kapsam içinde olup olmadıklarını netleştirmek çok önemlidir. Aksi halde birçok mağduriyet nedeniyle taraflar zor durumda kalabiliyor. Acenteler ödeme konusunda sorun çıkmaz dediği durumlar için istisnai şartlar ortaya çıkarabiliyor ya da sizin tarafınızdan alınması gereken ama bunun için bilgilendirilmediğiniz konularda zan altında bırakabiliyorlar.
Düzenli primlerini ödeyerek karşılığında risklerini teminat altına aldıkları kişilerin sorunlarını, uyuşmazlığını çözmek de arabuluculuk hizmetinin dâhil olabildiği bir konu başlığıdır.
Son yıllarda şirketlerin hasar birimleriyle eş zamanlı çalışan hukuk birimlerinin artış göstermesi de uyuşmazlık sayısını arttırmıştır. Bu yaşanan uyuşmazlığın adliyelere yansıması ciddi bir yük oluşturmaktadır. Bu yüzden yeni çözüm yollarının arayışı tam bir ihtiyaca cevap olmuştur. Şirketlerin arabuluculuk ve müzakere yollarına başvurması bu davaların adliyeye intikal etmeden çözülmesini sağlayacaktır.
Normal şartlarda dava sürecini adliyeye intikal ettirmiş taraflar için şimdiki dünyada süreç çok daha adil oynanması gereken bir noktaya gelmiştir. Alacak- ödenecek miktarlarının pazarlığı için alternatif yollar ararken, bu hizmete talip olacak kişilerin bağımsızlığını sağlamak kamu yararı sağlamanın bir gerekliliği olacaktır.